Kanada ve Almanya, transatlantik hidrojen tedarik zincirini başlatacak yeni bir hidrojen anlaşması imzaladı. Kanada Başbakanı Justin Trudeau ve Şansölye Olaf Scholz tarafından imzalanan anlaşma kapsamında ilk teslimatların sadece üç yıl içinde beklendiği açıklandı. Beş sayfalık anlaşma, iki ülke arasında bir hidrojen ittifakı yaratmaya yönelik bir “niyet beyanı”. Başbakan Justin Trudeau ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, iki ülkeyi hidrojene yatırım yapmaya, bir “transatlantik Kanada-Almanya tedarik koridoru” kurmaya ve 2025 yılına kadar hidrojen ihracatına başlamaya çağıran “ortak niyet beyanı” imzaladılar. Trudeau bunu tarihi bir an olarak nitelendirdi.
Trudeau, “Temiz ve yenilenebilir olabilen ve olacak hidrojen gibi kaynaklara bakmalıyız. Net sıfır dünyanın ihtiyaç duyduğu temiz enerjinin güvenilir tedarikçisi olabiliriz. Temiz enerji ihtiyacı neredeyse sınırsız ve Kanada ve özellikle Atlantik Kanada’nın öne çıktığı yer burası. Yenilenebilir kaynaklarımızla büyük bir avantajımız var.” açıklamasını yaptı. Trudeau ayrıca “Geleceğe ilişkin vizyonumuz ve ortak hedeflerimiz net. Kanadalılar, Almanlar ve dünyadaki tüm dostlarımız iyi işler, güçlü bir ekonomi ve temiz hava için sabırsızlanıyor.” dedi.
Scholz ise, Alman kıyılarının Newfoundland ve Labrador’da bulunan aynı rüzgâr koşullarına ayak uyduramayacağını ve bu da eyaleti hidrojen üretimi için ideal bir yer haline getirdiğini söyledi. Scholz, hidrojenin, özellikle denizcilik ve havacılık gibi karbondan arındırılması zor endüstrilerde, Almanya’nın gelecekteki enerji arzında önemli bir rol oynayacağını ifade etti.
Scholz, konuşmasına şöyle devam etti: “Almanya, 2030’da 90 ila 110 terawatt-saat hidrojen ihtiyacı bekliyor. Atlantik Kanada’nın bizim için değil, aynı zamanda Kanada için yeşil bir enerji geçişine katkıda bulunması için büyük bir fırsat sunduğuna inanıyoruz. Kanada, enerji geçişinde yakın ve benzer düşünen bir ortaktır.”