Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) yayımladığı yeni raporda, küresel sıcaklık rekorlarının başlıca sebebi olarak artan sera gazı emisyonları gösterilirken, El Niño hava olayının da bu yükselişi hızlandırdığı vurgulandı. Güneş döngüsündeki değişiklikler, büyük volkanik patlamalar ve atmosferdeki soğutucu aerosollerin azalması da sıcaklık artışına katkıda bulunan faktörler arasında yer aldı.
WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo, bu verilerin Paris Anlaşması hedeflerinin tamamen ulaşılamaz olduğu anlamına gelmediğini ancak iklim değişikliğinin dünya genelinde riskleri artırdığına dair ciddi bir uyarı niteliği taşıdığını belirtti.
Örgütün raporuna göre, 2024 yılı son 65 yılın en sıcak okyanus yılı oldu. Okyanuslardaki sıcaklık artışı, deniz ekosistemlerinde bozulmalara ve biyolojik çeşitlilik kaybına neden olurken, deniz seviyelerinin yükselmesine de katkıda bulundu. Uydu kayıtlarının tutulmaya başlandığı 1993 yılından bu yana deniz seviyelerindeki yükselme oranı iki katına çıkarken, 2024’te bu oran en yüksek seviyeye ulaştı.
Bununla birlikte, okyanuslardaki asitlenmenin artması, deniz yaşamını tehdit etmeye devam ediyor. Mercan resifleri ve kabuklu deniz canlıları üzerinde yıkıcı etkiler yaratan bu durum, balıkçılık sektörünü de olumsuz etkiliyor.
Antarktika’daki buzulların son üç yılda rekor seviyede küçüldüğüne dikkat çeken rapor, buzulların kütle kaybının şimdiye kadar ölçülen en yüksek seviyeye ulaştığını ortaya koydu.
Öte yandan, aşırı hava olayları dünya genelinde yıkıcı etkilerini sürdürüyor. 2024 yılı boyunca yaşanan iklim kaynaklı felaketler nedeniyle yerinden edilen insanların sayısı son 16 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
Raporun ardından açıklama yapan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, dünyanın açıkça tehlike sinyalleri verdiğini belirterek, liderleri acilen harekete geçmeye çağırdı. Guterres, küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat dereceyle sınırlamanın hâlâ mümkün olduğunu vurgulayarak, temiz ve yenilenebilir enerjiye yatırımların artırılması gerektiğini ifade etti.