GlobalData’nın açıklamasına göre enerji piyasası hızla büyüyen Türkiye, elektrik talebini karşılamak için hâlâ büyük ölçüde fosil yakıt ve elektrik ithalatına bağımlı. Ancak bu bağımlılığı azaltmak amacıyla yenilenebilir enerji yatırımlarına hız veriliyor.
GlobalData’nın “Türkiye Elektrik Piyasası Görünümü 2035 – 2025 Güncellemesi: Piyasa Eğilimleri, Mevzuatlar ve Rekabet Ortamı” başlıklı, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulu gücünün 2035 yılına kadar 38,2 GW’a ulaşması bekleniyor. Bu hedefin yıllık bileşik büyüme oranı yüzde 17,1 olarak öngörülüyor.
Rapora göre, Türkiye’de yıllık elektrik üretimi 2024-2035 döneminde yüzde 8,6’lık bir yıllık bileşik büyüme ile 213,5 TWh’e çıkacak.
GlobalData Kıdemli Enerji Analisti Attaurrahman Ojindaram Saibasan, Türkiye’nin 2035 yılına kadar rüzgâr ve güneş kurulu gücünü dört kat artırarak 120 GW’a ulaştırmayı hedeflediğini belirtti. Bu doğrultuda, her yıl 7,5 ila 8 GW arası yenilenebilir enerji kapasitesi kurulması planlanıyor ve bunun için 80 milyar dolarlık yatırım öngörülüyor. Saibasan, YEKA ihaleleri kapsamında her yıl en az 2 GW rüzgâr enerjisi kurulumu planlandığını, 2024 YEKA ihalelerinde 1,2 GW rüzgâr ve 800 MW güneş enerjisi kapasitesinin tahsis edildiğini vurguladı. Ayrıca 5 GW denizüstü (offshore) rüzgâr enerjisi hedefi de bu planın bir parçası olarak öne çıkıyor.
Raporda yer alan verilere göre, Türkiye’de elektrik üretiminin temel kaynağını halen doğalgaz, taş kömürü ve linyit gibi termik santraller oluşturuyor. Ancak ülkenin yerli fosil yakıt kaynakları sınırlı olduğu için enerji ihtiyacının önemli bir bölümü ithalatla karşılanıyor. Dışişleri Bakanlığı verilerine göre Türkiye’nin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 74’ü ithalatla karşılanıyor. Doğalgaz ithalatı ağırlıklı olarak Rusya, İran, Azerbaycan, Cezayir ve Nijerya’dan yapılırken; ham petrol ithalatı ise Irak, İran, Rusya, Suudi Arabistan, Kolombiya, Kazakistan ve Nijerya gibi ülkelerden gerçekleştiriliyor.
Saibasan, bu dışa bağımlılığı azaltmak için Türkiye’nin nükleer ve yenilenebilir enerjiye yöneldiğini ifade etti. 2024 yılı itibarıyla Türkiye’nin toplam yenilenebilir enerji kapasitesinde güneş enerjisinin payı yüzde 51,3 ile ilk sırada yer alırken, kara rüzgârı (onshore wind) yüzde 32,9 ile ikinci sırada geliyor. Türkiye, 2032 yılı itibarıyla denizüstü rüzgâr enerjisini enerji portföyüne dahil etmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda hazırlanan Offshore Rüzgâr Yol Haritası’nda 2035 yılına kadar 5 GW denizüstü rüzgâr kapasitesi hedefleniyor.