Yenilenebilir enerji teknolojileri ve elektrikli araçlar, karbon emisyonlarını azaltmada kritik bir rol oynarken, yangın güvenliği konusundaki endişeler de giderek daha fazla gündeme geliyor. Özellikle güneş enerjisi santrallerinde olası elektrik arızaları ve lityum-iyon bataryalara sahip elektrikli araçlarda meydana gelen yangınlar, bu teknolojilerin güvenliğini sağlamanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Bu konudaki en güncel bilgileri ve çözüm önerilerini almak için Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı (TÜYAK) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gökhan Balık ile görüştük. Röportajımızın ilk bölümünde güneş enerjisi santrallerinde yangın risklerini, bu riskleri azaltmak için alınması gereken önlemleri ve sektörün geleceğine dair değerlendirmeleri ele aldık.
GES’lerde yangın riski: Sürekli enerji üretimi ve müdahale zorlukları
Güneş enerjisi santrallerinde yangın güvenliği konusundaki en büyük zorluklardan biri, enerji kesildiğinde bile panellerin elektrik üretmeye devam etmesi. Bu durum, yangın müdahalesi sırasında itfaiyecilerin çarpılma riskini artırırken, alevlerin kontrol altına alınmasını da zorlaştırıyor.
Balık’a göre, güneş panellerinin çatılara monte edildiği durumlarda yangına müdahale eden ekiplerin güvenliği öncelikli olmalı. Çatılarda güvenli erişim yollarının oluşturulması, uygun yangın söndürme sistemlerinin entegrasyonu ve elektrik kesme noktalarının belirgin şekilde işaretlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Elektrikli araç yangınları, özellikle lityum-iyon bataryalar nedeniyle benzersiz riskler taşıyor. Geleneksel kurşun-asit akülerle kıyaslandığında, lityum-iyon bataryalar hasar aldığında LPG tüplerine benzer şekilde jet alevi çıkarabiliyor ve yangın hızla yayılabiliyor. Ayrıca, yoğun duman ve zehirli gazların ortaya çıkması müdahaleyi daha da zorlaştırıyor.
Özellikle kapalı otoparklarda yaşanan elektrikli araç yangınlarının hızla büyüyebileceğini belirten Balık, bu tür yangınların daha kısa sürede büyük çaplı zararlara yol açabileceğini ifade ediyor. Bu nedenle, elektrikli araç şarj alanlarında yangın güvenliği önlemlerinin artırılması gerektiğini vurguluyor.
Çözüm önerileri ve yeni standartlar
Dr. Balık, yangın güvenliğiyle ilgili yönetmeliklerin geliştirilmesi için TÜYAK olarak bir dizi çalışma yürüttüklerini belirtiyor. Güneş enerjisi santrallerinde yangın güvenliğini artırmak için şu önlemleri öneriyor:
Enerji Kesme Mekanizmaları: Panellerde yangın anında enerjiyi güvenli şekilde kesebilecek sistemlerin kullanılması.
Güvenli Müdahale Alanları: Çatılara monte edilen panellerin etrafında itfaiyecilerin güvenli şekilde hareket edebileceği alanlar oluşturulması.
Sabit Yangın Söndürme Sistemleri: Büyük ölçekli santrallerde otomatik söndürme sistemlerinin yaygınlaştırılması.
Yanmaz Malzeme Kullanımı: Fotovoltaik panellerin dış kaplamalarında yanmaz malzemelerin tercih edilmesi.
Yönetmelik güncellemeleri yolda
TÜYAK tarafından hazırlanan ve geçtiğimiz yıl kamuoyuyla paylaşılan yangın güvenliği kılavuzunda, güneş enerji sistemlerine yönelik 12 maddelik bir öneri paketi bulunuyor. Kasım ayında Antalya’da düzenlenen çalıştayda sektör temsilcileri, itfaiye yetkilileri ve kamu kurumları bir araya gelerek bu önerileri değerlendirdi. Balık, bu tür çalışmaların devam edeceğini ve yönetmeliklerin güncellenmesi konusunda ilgili bakanlıklarla iş birliği içinde olduklarını belirtiyor.
Yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlar, sürdürülebilir bir geleceğin anahtar unsurları olmaya devam ederken, yangın güvenliği konusunda alınacak önlemler bu teknolojilerin yaygınlaşmasını daha güvenli hale getirecek. Sektörün tüm paydaşları, bu alandaki riskleri en aza indirmek için yeni düzenlemeler ve güvenlik standartları üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.