IEA’nın ‘Yenilenebilir Enerji 2023’ raporunda, hidrojene dayalı yenilenebilir enerji kapasitesinin 2022 ile 2028 arasında 45 GW artmasının beklendiği belirtildi; bu, bir yıl önceki tahminden yaklaşık yüzde 35 daha düşük.
Reuters’ın haberine göre, IEA raporunda, hidrojen üretimi için beklenen yenilenebilir enerji kapasitesinin, aynı dönem için taahhüt edilen kapasitenin yalnızca yüzde 7’sini ve hükümetin 2030 hedeflerinin toplamının onda birini temsil ettiğini belirtti.
IEA, beklenen kapasitenin yaklaşık yüzde 75’inin üç ülkede bulunduğunu, en büyük payı Çin’in aldığını, onu Suudi Arabistan ve ABD’nin takip ettiğini belirtti.
IEA, alıcı eksikliği ve yüksek fiyatların üretim maliyetleri üzerindeki etkisinin yavaşlamayı etkilediğini ve nihai yatırım kararlarında gecikmelere yol açtığını belirtti.
Raporda belirtilen diğer belirsizlikler arasında düşük emisyonlu hidrojen tanımlarının netlik eksikliği ve uluslararası hidrojen bazlı yakıt ticareti altyapısının 2028 yılına kadar faaliyete geçip geçmeyeceği yer alıyor. Hidrojene yönelik yurt içi talebi sınırlı olan pazarlar, uluslararası bir hidrojen pazarını bekliyordu.
Raporda, İsveç, Hollanda, İspanya ve Almanya’daki elektrolizör projelerinin mali kapanışının beklenenden daha yavaş ilerlediği belirtildi.
İhracat odaklı pazarlarda hidrojenin güneş ve rüzgâr yatırımlarında daha büyük rol oynaması bekleniyor. Rapora göre, 2028 yılına kadar hidrojen ihracatçısı ülkeler, Suudi Arabistan, Avustralya, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri liderliğinde hidrojen kaynaklı yenilenebilir kapasite kullanımının beşte birinden fazlasını gerçekleştirebilecek.
Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da hidrojen, arazi mevcudiyeti ve mevcut liman altyapısının yanı sıra “ticarete yönelik kalkınmayı teşvik etmeye yönelik hükümet politikaları sayesinde” bölgenin yenilenebilir kapasite büyümesinin yüzde 13’ünden fazlasını oluşturdu.